7 Eylül 2009 Pazartesi

Türkiye İslamdır, İslam kalacak




Evvel ahir her dem yeşeren sevdam
Sanmasın zalimler bir gün solacak
Bir tek cehaletle mübarek kavgam
Türkiye İslamdır, İslam kalacak

Bu vatan, toprağın bir farkı vardır
Dağında taşında bu şarkı vardır
Düşmanın döşünde bu korku vardır
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Ezel ebet takdir yazılmış böyle
Bu takdir gönül’e kazılmış böyle
Batıl HAKİKATE ezilmiş böyle
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Birileri çıkmış nutuk veriyor
Cahilce konuşup halkı geriyor
Yırtınsa da aklım buna eriyor
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Dert bize ne gamdır nede bir eyvah
Bu dert ki İLAYI KELİMETULLAH
Vallahi taş etsin dönersem ALLAH
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Hele bir dönüp de baksan mazime
Baksan şehidime baksan gazime
Şahadet onurdur nurdur özüme
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Asırlık çınarım bükülmem, düşmem
HAK bildiğim yoldan dönüp de şaşmam
Öyle boş hayaller peşinde koşmam
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Ata ecdat torun neler vermedik
Neler yaşamadık neler görmedik
Daha bundan gayrı fikre ermedik
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Bu yolda ne engel ne bize sekte
Bu yola gönülden bağlıyız kökte
Bir ses var beşikte yatan bebekte
Türkiye İslamdır, İslam kalacak

Bizden selam olsun MUHAMMED dosta
O bize önderdir o bize usta
Onunla gayemiz bir bu hususta
Türkiye islamdır, İslam kalacak

Şerefsize inat şeref diyerek
Şerefim değişmez hedef diyerek
Şeref hırkasından bir post giyerek
Türkiye islamdır, İslam kalacak
OZAN MİSALİ
"O kimileri için, arkasından göz yaşı dökülen tatlı bir anı olmuştur. Onlar onun hatırasıyla yaşamayı, kendisiyle yaşamaya tercih ederler. Onlar onun arkasından ağlamayı, onu önlerinde görmeye tercih ederler. Onlar onun sakalını ve hırkasını, misyonundan daha fazla severler. Ondan bir efsane gibi söz etmeyi, birlikte yaşanılan bir "dost" olmaya yeğ tutarlar. Daha başka kimileri için ise, o tarihin konusudur. O, bir "iletişim aleti" gibi ilahi mesajı iletmiş ve misyonunu tamamlamıştır. O, bugüne taşınamaz. Biz onunla, tarihi bir değer olarak ilişki kurabiliriz. Kur'an içinse o, hayatın aktif, kurucu ve inşa edici bir öznesidir. Misyonu ölümsüz olandır. Kur'an, onu çağa taşımak için çırpınır. Onun tarihe hapsolmasını önlemek için onunla ilgili tarihsel olayları müminin yüreğine, imanına, ibadetine taşır. Kur'an müminin hayatında onu güncel kılmak için ne gerekiyorsa yapar. Kur'an'ın bak dediği yerden bakanlar ise onu "üretmek" için çaba harcarlar. Kur'an'da onu, onda Kur'an'ı görürler. Onu Kur'an'la, Kur'an'ı onunla tanırlar. Kur'an'a onun aynası, ona Kur'an'ın aynası gibi bakarlar. Çünkü onlar, onun risalet mirasına ihanet etmekten korkarlar." (Mustafa İSLAMOĞLU ' nun "ÜÇ MUHAMMED" adlı eserinden alınmış bir bölümdür.) Daha başka söze gerek var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder