1 Haziran 2010 Salı

K A N İ Ç İ N D E. . .

K A N İ Ç İ N D E. . .
Can Hüseyini aldığından beri kerbela
Kaç okundu söyleyin ey camiler kaç sela
Dile gel ey minarem dile gel arşı ala
Nerde inanan varsa Kerbeladır orası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Her karışında dünyanın yezit var nice
Vurur hemen sırtından sokulurda sinsice
Oluk oluk alkanı seyre dalıp gün gece
Aktıkça zevke gelir pis ağzının salyası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Ben bir insan değilim yaşadıkça yüreksiz
Vicdandan yoksun isem insanlığım gereksiz
Kalmış iken dindaşım, dinim öksüz, direksiz
Gülmenin eğlenmenin değil vakti sırası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Amerika, İsrail birdir Rusya kızıl Çin
Hepside adresidir köküdür kalleşliğin
Can verirken Türkistan, Çeçenistan, Filistin
Atsın artık atacaksa şu tepemin tası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Biz getireceğiz deyipte nizam intizam
Savaş açtı her yere bomba yağdı vesselam
Elleri böğründe ağlar iken dertli anam
Bayram ediyor bayram insanlığın karası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Ben ölünce yabancı gibi karşımda duran
Din kardeşim değildir sırt dönüpte kıvıran
Sen olasın ki düştüğüm an benle hıçkıran
Gözyaşınla cilalansın yüreğinin pası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Kim sığınsa sen onu gölgeleyen çınardın
Bir ocağa ateş düşse baştan başa yanardın
Masumlara kol kanat, düşkünlere hep yardın
Şimdi neden ağlıyor mazlumların anası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Yiğit yok mu deyince be hey surat asanlar
Gayrı çıksın meydana Ulubatlı Hasanlar
Size derim ey zulme göz kapayıp susanlar
Susma daha göğsünde varsa iman parçası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası

Yüce Rabbim nusretini esirgeme bizden
Dağa çıksın kalyonlar yürüsünler denizden
Gazabın misali tutasın ki elimizden
Kesilmiyor hiç keferenin önü arkası
Kan içinde kan bu gün Müslüman coğrafyası
OZAN MİSALİ

9 Mart 2010 Salı

Y İ Ğ İ D İ M



Mevsimi bitince solar yapraklar
Bahara doymadan göçtün de gittin
Gel diye bağrını açtı topraklar
Kara toprakları seçtin de gittin

Bıraktın şu zalim dünyada bizi
Düşürdün figana feryada bizi
Sensiz koma yavrum rüyada bizi
Dizimin dibinden kaçtın da gittin

Ardından kavrulup yanmışım oğul
Hep adın söyleyip anmışım oğul
Sanki bitek dertli benmişim oğul
Bağrıma yaralar açtın da gittin

Gelmiyor hiç yazım kaldım güzlerde
Mecal yok ardından bakan gözlerde
Gördüm uzaklardan sen omuzlarda
Kelebekler gibi uçtun da gittin

Böylesi herkese nasip olmazmış
Niyazla sulanan güller solmazmış
Şehitlerin boynu bükük kalmazmış
Şahadet şerbeti içtin de gittin

Bilirim cennette yerin yüksekte
YARADAN kulunu komaz tümsekte
Faydasız ardından biz üzülsek de
Bunca sevenlerden geçtin de gittin

Ağlarsa şikayet etme ananı
Yokluğun derinden sardı bu canı
Görüp dolaştığım yurdu cihanı
Harman yeri gibi biçtin de gittin..
OZAN MİSALİ

20 Ocak 2010 Çarşamba

Öksüz Sevdaların Bekçisi

Öksüz sevdaların bekçisi gözlerinden
Belli ki sen bu dünyaya ait değilsin
İnciten nedir seni bilmem ki derinden
Bir huzurlu güne dahi şahit değilsin

Duyguları solgun gördüm bakışlarında
Sanki kasım aylarının matemi gibi
Bir burukluk var alnının nakışlarında
Okyanusta zikzak çizen bir gemi gibi

Kaldır göğe başını ağlayarak sessiz
Duyan duyar tasalanma ve görür seni
Bırakınca göz yaşın değdiği yere iz
Vecd ile mevsimler bulurlar ahengini

Tabiat sevdanla döner renk cümbüşüne
Toprak iştiyakla çağırır baharları
Aşk misafir olur her yüreğin düşüne
Dindirir gönlünde bütün ahüzarları

Dem bu demdir haydi susma haykır sevdanı
Aşkta sebat eyle, vazgeçme ikrarından
Bedeli bir cansa şimdi öde o canı
Sana fayda gelmez geç kalınmış yarından